FMF HASTALARI NASIL BESLENMELİ.
(Fmf) hastaları nasıl beslenmeli
Akdeniz ateşi hastalığı bağırsaklarda, midede, hasarlar oluşturduğu için, asitli, gazlı, yiyecekler ve içeceklerde ağrıyı tetiklemektedir. Örneğin, Kuru fasulye, Nohut, yeşil mercimek, börülce ve benzeri baklagiller etin kavrulmuş, kızartılmış şekli gibi ağır kızartmalar, lahana, brokoli, pırasa ve çiğ yenen soğan gibi sebzeler ağrılar sırasında sık veya fazla yenildiğinde ağrıların artmasına sebep olabilir.
Tabi bu yiyecekleri hiç yemeyin denilemez. Çünkü lifli gıdalardan uzak kalınması da doğru değildir. Ağrılar sırasında tüketilmemesi hastaya göre daha uygundur. Bu durum hastaya göre de değişeceğinden hasta kendisine dokunanlardan sakınabilir veya daha az ve seyrek tüketebilir. Ayrıca, ekşi içecekler, gazlı içecekler, örneğin kola, gazoz, meyveli soda, bazı meyve suları gibi içeceklerden uzak durulması faydalıdır. Soğuk ve fazla içilen sütünde hastaya göre ishal veya kabızlık yaptığı karın ağrılarını tetiklediği bilinmektedir.
Eğer hastalığın ilerlemiş dönemlerinde tedavi başlanmış ise kolşisin tedavisi başladıktan sonrada bunlara dikkat etmek gereklidir. Zaten tedavinin başlamış olması ağrıları ortadan tamamen kaldırmaz. Bu yüzden beslenme şekli her zaman dikkatli olmalıdır ve mümkün olduğunca ılık su içilmelidir. Böylece böbreklerde oluşacak kum ve taş sorunu da önlenmiş olur.
FMF hastalığında beslenme Bu hastalık yetişkinlerde olduğu kadar çocuklarda, gençlerde de büyük bir problemdir. Bu yüzden onlarında dikkatli beslenmeleri gereklidir.Hasta olmayıp taşıyıcı olanlarda hastalığın bazı etkilerini hafifte olsa yaşayabilirler. Bu yüzden onlarında dikkatli beslenmelerinde fayda vardır. Sadece beslenmede değil yaşam şeklinde de değişiklikler önemlidir. Düzenli uyumak, düzenli kalkmak, öğün atlamamak, çok yememek, hafif egzersizler yapmak oldukça fayda sağlar. Fakat,ağır sporlar yapmak ağrıları tetikleyebilir ve dikkatli olunmasında fayda vardır.
FMF ataklarını üşütmekte tetikleyebilir. Soğuk havalarda karın bölgesini çok sıkmadan sıcak tutacak bir sargıyla sarmak işe yarayabilir. Karın bölgesini çok sıkan pantolon,etek, gibi giysilerden kaçınmakta fayda vardır. Ayakları sıcak tutmakta soğuklarda yün çorap giymekte fayda sağlıyacaktır. Ayaklarımızı mümkün olduğunca ıslamamak gereklidir. Ayrıca, akdeniz ateşi hastalığında egzersizin de önemli yeri vardır. Düzenli egzersiz veya yürüyüş yapılması hem böbreklerde oluşabilecek hasarları, taşları önler hemde karın, eklem ve benzeri ağrıların daha az girmesine faydalı olur. Bunu deneyen hastalar, düzenli yapılan orta tempoda egzersiz ve yürüyüşün oldukça fayda sağladığını söylemektedirler. Fakat, ağrılar esnasında yürüyüş yapmak faydalı olabilir iken, ağır egzersizler yapmak ağrıyı şiddetlendirebilir. Ağrıların olmadığı dönemlerde egzersiz yapmak gereklidir. Eğer hasta çocuk ise bu görevler büyüklere, anne babalara düşmektedir.